54. KAMER / 50Sure Ayet Sayısı: 55 Kitap Sırası: 54 Nüzul Sırası: 37 Nüzul Yeri: MEKKE | BİZ'im emrimiz, ancak, vahiddir… göz açıp kapamak gibidir. | وَمَٓا اَمْرُنَٓا اِلَّا وَاحِدَةٌ كَلَمْحٍ بِالْبَصَرِ | .50 | 50 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
emrunâ Kök: eMRKelime: emirİsim, Eril Kelime Anlam: Emredici olan. Seyyid. Şerif. Yüksek rütbeli zabit. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi. Büyük ve meşhur bir soydan gelen. Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen. Zengin. Kelime Anlam: İş buyurma. Buyurulan şey. Madde, husus, hadise.
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
vâhidetun Kök: VHDKelime: vahidİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Bir. Bir (1) sayısı. Biricik, eşi ve benzeri olmayan. Tek. / Zatında hiç ortaklığa, çokluğa ihtimali olmayan, parçaları da parçacıkları da olmayan.
El Vahid : ALLAH'ın tekleme, teklik fiili. teklikten gelmesi. Kendisi tekdir ve eşsizdir. Zuhuratları da tekdir ve eşsizdir. Hiç bir şey bir şeye benzemez. "Vahid-ül ehad", tek... teklikten gelmesi.
ke Kök: harfKelime: keKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.
lemhın Kök: LMHKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bil Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
basari. Kök: BS:RKelime: basarİsim, Eril Kelime Anlam: Görme duyusu. Gözün görmesi. Kalble hissetme. Kalb gözü. İdrak. Fikir. Gözleme, takib etme. | | | | |
Diğer Meal: Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.)
|
54. KAMER / 51Sure Ayet Sayısı: 55 Kitap Sırası: 54 Nüzul Sırası: 37 Nüzul Yeri: MEKKE | Sizin şialarınızı elbette kat'iyyetle helak ettik!
Artık, müddekirlerden var mı!? | وَلَقَدْ اَهْلَكْنَٓا اَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ | .51 | 51 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
kad Kök: harfKelime: kadKelime Anlam: Kesinlik, kat'iyyet bildirir. Fiil, tahkik, ümid, rica, intizar, yakınlık, azlık veya çokluk ifade edebilir.
ehleknâ Kök: H!LKKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
eşyâakum Kök: ŞYA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
hel Kök: soruKelime: helKelime Anlam:
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
muddekirin. Kök: DKRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Andolsun, biz sizin gibileri hep helâk ettik. Fakat var mı düşünüp öğüt alan?
|
54. KAMER / 52-53Sure Ayet Sayısı: 55 Kitap Sırası: 54 Nüzul Sırası: 37 Nüzul Yeri: MEKKE | Onların fiil ettikleri herşey zebrlerdedir… bütün sagir ve kebir şeyler satır edilmiştir. | وَكُلُّ شَيْءٍ فَعَلُوهُ فِي الزُّبُرِ | .52 | 52 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kullu Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
şey'in Kök: ŞYeKelime: şeyİsim, Eril Kelime Anlam: Nesne, şey. İstemek, dilemek.
fealûhu Kök: FA:LKelime: fealeFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
fîz Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
zuburi. Kök: ZBRKelime: zuburİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: (Zibr) Kitab. Cüz. Kitap yaprağı. Mektub. / Söz. Yazı. Akıl, zekâ. / Yazı yazma. / Kuvvetli, sağlam, şiddetli adam. / Men'eylemek. / Hz.Davud'a vahiy ile gelen mukaddes kitabın adı. | | | | | | وَكُلُّ صَغ۪يرٍ وَكَب۪يرٍ مُسْتَطَرٌ | .53 | 53 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kullu Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
sagîrin Kök: S:G:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kebîrin Kök: KBRKelime: kebirİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Büyük. Bütün olarak büyük. Cüzlerinin hepisini kapsayarak tek ve büyük.
El Kebir : Büyüklük fiili. ALLAH'ın tecellisinin insandaki büyüklüğü bambaşka büsbüyüklüktür. Bu büyüklüğü kendi küçük benliğine mal edene kibirli adam derler. ALLAH'ın varlığından tecelli eden tegabür varlığı haktır. Bunu nefsi envaresine mal etmek haramdır.
mustetarun. Kök: ST:RKelime: mustetarİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Edilgen, Eril | | | | |
Diğer Meal: İşledikleri her şey ise kitaplarda kayıtlıdır. Küçük, büyük her şey satır satır yazılmıştır.
|
54. KAMER / 54-55Sure Ayet Sayısı: 55 Kitap Sırası: 54 Nüzul Sırası: 37 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak muttakiler,
✦ cennetlerdedir...
✦ ve neherdedir...
✦ Muktedir melikin indinde sıdk makaddadır. | اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍۙ | .54 | 54 |
innel Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
muttekîne Kök: VK:YKelime: muttakiİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İttika eden. Takva sahibi olan. Kendisini takva sahibi yapan. Ehl-i takva.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
cennâtin Kök: CNNKelime: cennetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Etrafı çevrilerek ve kapatılarak korumaya alınmış bahçe.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
neherin. Kök: NH!RKelime: neharİsim, Eril Kelime Anlam: Fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar olan aydınlık. Gündüz. Toy kuşunun yavrusu. | | | | | | ف۪ي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ | .55 | 55 |
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
mak'adi Kök: K:A:DKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
sıdkın Kök: S:DK:Kelime: sıdkİsim, Eril Kelime Anlam: Doğru söz. Bir şeyin her hususu tam ve kâmil olması. Ahdinde sâbit olmak.
Hakikata muvâfık olan. Kalb temizliği.
Peygamberlere mahsus en mühim beş hasletten birisi.
inde Kök: A:NDKelime: indİsim, Mekan Zarfı Kelime Anlam: Arapçada zaman veya mekan konusunda yanındalık, içindelik anlamında kullanılır. (huzur içerir).
melîkin Kök: MLKKelime: melikİsim, Etken, Eril Kelime Anlam: Mülk ve melekut sâhibi. Padişah. Mutasarrıf.
El Melik : ALLAH'ın bütün varlığı, melekiyetiyle birlikte.
muktedirin. Kök: K:DRKelime: muktedirİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril Kelime Anlam: Güçlü, kuvvetli, becerikli. İşe gücü yeten. İktidarlı.
El Muktedir : Kudretinin hazıroluşu. Bir şeyi becerdikten sonra, becerdiği haliyle kudretinin hazır oluşu, muktedir demek oluyor. | | | | |
Diğer Meal: Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde, ırmak başlarındadırlar. Muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler.
|
| Rahman, Rahim ALLAH adına! |
55. RAHMAN / 1-2-3-4Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Rahman;
✦ Kur'an'a alim etti.
✦ İnsanı halk etti.
✦ Onu beyana alim etti. | اَلرَّحْمٰنُۙ | .1 | 1 |
er-rahmânu. Kök: RHMKelime: rahmanİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Rahm kökünden sıfattır. Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi.
Er Rahman : ALLAH'ın düzelticiliğinin, terbiye ediciliğinin, eğiticiliğinin ismidir. Olumsuzlukların olumluya dönmesi, düzelmesi, her şeyin olması gereken düzene kavuşması ALLAH'ın Rahmetidir. İkaz edilen toplumların, yanlış olan hallerden Sırat-ı müstakime yani her an ALLAH'ın emrini duyarak ve uygu ile yaşamaya yönelmeleri ALLAH'ın Rahmetiyle olacaktır. | | | | | | عَلَّمَ الْقُرْاٰنَۜ | .2 | 2 |
allemel Kök: A:LMKelime: ilimFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bilgi.
Bilinmiş ve bilinecek olanların tümünün Hayat-ı ilahi içinde ki kümülatif varlığı. (İlm-i Küll)
Bir muhataptan, okumak, görmek, dinlemek gibi yollardan edinilen bilgi, malumat (İlm-i cüz).
Kişinin bir ilim vericiden (muallim), dıştan 5 DUYU yoluyla ve ders edinerek (talim) edindiği bilgi. Öğrenme.
kur'âne. Kök: K:ReKelime: kuranÖzel İsim, Eril Kelime Anlam: Kuran. Yönlendiren, yöneten. / Allah'tan mahluka her an gelmeye devam eden emirler. | | | | | | خَلَقَ الْاِنْسَانَۙ | .3 | 3 |
halakal Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
insâne. Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı. | | | | | | عَلَّمَهُ الْبَيَانَ | .4 | 4 |
allemehul Kök: A:LMKelime: ilimFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bilgi.
Bilinmiş ve bilinecek olanların tümünün Hayat-ı ilahi içinde ki kümülatif varlığı. (İlm-i Küll)
Bir muhataptan, okumak, görmek, dinlemek gibi yollardan edinilen bilgi, malumat (İlm-i cüz).
Kişinin bir ilim vericiden (muallim), dıştan 5 DUYU yoluyla ve ders edinerek (talim) edindiği bilgi. Öğrenme.
beyâne. Kök: BYNKelime: beyanİsim, Eril Kelime Anlam: İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. Öğretme. Fesahat ve belagat. Söz olsun, iş olsun; vuku bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alakası ve münasebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır. | | | | |
Diğer Meal: Rahmân, Kur’an’ı öğretti. İnsanı yarattı. Ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti.
|
55. RAHMAN / 5Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Güneş ve kamer, husban iledir. | اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ | .5 | 5 |
eş-şemsu Kök: ŞMSKelime: şemsİsim, Dişil Kelime Anlam:
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kameru Kök: K:MRKelime: kamerİsim, Eril Kelime Anlam: Ay. Ay ışığında uyumayıp uyanık durmak.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
husbânin. Kök: HSBKelime: husbanİsim, Eril Kelime Anlam: Hesab. Hesab etmek. Sanmak, zannetmek. Öyle kabul etmek. Ödenmesi gereken bedel. Kelime Anlam: Hesab. Azab. Sıkıntı. Şer. Koltuk yastığı. | | | | |
Diğer Meal: Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.
|
55. RAHMAN / 6Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Necm ve şecere secde etmektedir. | وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ | .6 | 6 |
ven Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
necmu Kök: NCMKelime: necmİsim, Eril Kelime Anlam: Yıldız. Kabak ve hıyar gibi yayvan (sapsız) nebat. Kur'an-ı Kerim'in her defa inzal edildiği kısım. Ceste ceste, kısım kısım oluş. Kur'an-ı Kerim'in her defa inzal edildiği kısım. Belirli olan vakit. Belirli vakitte yapılan vazife. Huk: Bir borcun taksitlerini ödemek için hulül eden muayyen borç.
veş Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
şeceru Kök: ŞCRKelime: şecer ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Ağaç. Kütük. Saplı nebat. Soy. Sülale. Bir soyun bütün fertlerini gösterir cetvel. Dallı budaklı şey. Çetrefilli işler.
yescudâni. Kök: SCDKelime: secdFiil, 3.ncü, Eril, İkil, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Otlar ve ağaçlar (Allah’a) boyun eğerler.
|
55. RAHMAN / 7-8-9Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Semayı ref etti ve mizanı vaz etti.
✦ Mizanda sakın tuğyan etmeyin!
✦ Vezni kıst ile ikame edin!…
✦ Mizana hasar vermeyin! | وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ | .7 | 7 |
ves Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
semâe Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
rafeahâ Kök: RFA:Kelime: rafeaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
vedaal Kök: VD:A:Kelime: vedaaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
mîzâne. Kök: VZNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ | .8 | 8 |
ellâ Kök: soruKelime: ellaKelime Anlam: Soru Edatı. Olumsuz soru. -maz mı? -mez mi?
tatgav Kök: T:G:YKelime: tagyFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Azgın. Azmış. Asi. Mütekebbir ve ahmak olan. Dindar olmayan padişah. Zulüm eden. Haksızlık eden.
fîl Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
mîzâni. Kök: VZNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ | .9 | 9 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ekîmul Kök: K:VMKelime: kavmFiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel.
vezne Kök: VZNKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bil Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
kıstı Kök: K:ST:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tuhsırûl Kök: H:SRKelime: hasrFiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman
mîzâne. Kök: VZNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. Ölçüde haddi aşmayın. Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.
|
55. RAHMAN / 10-11-12Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | İçinde...
✦ fakihler
✦ ve kemmlerin zatı hurma ağaçları...
✦ ve asıf ve reyhan sahibi habbeler olan
arzı, enam için vaz etmiştir. | وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ | .10 | 10 |
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
arda Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
vedaahâ Kök: VD:A:Kelime: vedaaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
enâmi. Kök: eNMKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ | .11 | 11 |
fîhâ Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
fâkihetun Kök: FKH!Kelime: fakihe ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Yaş meyve, yemiş, yaş hurma ağacı. Şenlendiren, sevindiren.
ven Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nahlu Kök: NH:LKelime: nahlİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Sövmek, iftira etmek. / Bedelsiz bir şey vermek veya bedelsiz verilen şey. / Gelin ya da sünnet alayının önünde taşınan, üzeri çeşitli süslerle bezeli balmumundan yapılmış ağaç. / Un elemek. / Hurma ağacı. / Bal arısı.
zâtul Kök: Z!VTKelime: zatxoxox Kelime Anlam: Kendi. Öz, asıl. / Hürmete layık kimse. / Ehil. Erbab. Sahib. Malik. // sahip olan şey, özne, şahıs, / özlenme, bazı iltihaplara verilen ad. // Zevata: İki zat. İki sahib. Çift. (müen: zevatey) // Zevat: Üzüm, buğday gibi şeylerin kabuğu. // (Zİ : Zu : Za : Zat : Zevat)
ekmâmi. Kök: KMMKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَالْحَبُّ ذُوالْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ | .12 | 12 |
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
habbu Kök: HBBKelime: habbeİsim, Eril Kelime Anlam: Tane, çekirdek. Tohum. / Yuvarlak olarak hazırlanmış ilaç, hap. / Buğday tanesi veya buna benzer tohum. / Sivilce. / İhtiyaç. Parça. Dirhemin 1/48 kadarı.
zul Kök: Z!VTKelime: zuxoxox Kelime Anlam: Kendi. Öz, asıl. / Hürmete layık kimse. / Ehil. Erbab. Sahib. Malik. // sahip olan şey, özne, şahıs, / özlenme, bazı iltihaplara verilen ad. // Zevata: İki zat. İki sahib. Çift. (müen: zevatey) // Zevat: Üzüm, buğday gibi şeylerin kabuğu. // (Zİ : Zu : Za : Zat : Zevat)
asfi Kök: A:S:FKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ver Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
reyhânu. Kök: RVHKelime: reyhanİsim, Eril Kelime Anlam: Hoş güzel koku. Rızık ve maişet, rahmet. Ekin yaprağı. Fesleğen denilen kokulu bir ot. | | | | |
Diğer Meal: Allah, yeri yaratıklar için var etti. Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır. Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır.
|
55. RAHMAN / 13Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 1.nci tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .13 | 13 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 14Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | İnsanı, fehhar gibi salsalden halk etmiştir. | خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ | .14 | 14 |
halakal Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
insâne Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
salsâlin Kök: S:LS:LKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kel Kök: harfKelime: keKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.
fehhâri. Kök: FH:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Allah, insanı pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.
|
55. RAHMAN / 15Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Cinnleri, nardan bir maricden halk etmiştir. | وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ | .15 | 15 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
halakal Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
cânne Kök: CNNKelime: cannİsim, Etken, Eril Kelime Anlam: Ateşten mahlûk cinlerin babası olan. Bir beyaz yılan cinsi. Cin taifesi. İnsanlardan evvel yaratılan bir nevi mahlûklar, cinler.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
mâricin Kök: MRCKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
nârin. Kök: NVRKelime: narİsim, Dişil Kök Anlam: ✦ Elektromanyetik ışıma.
Hayatı ilahi, mana alemden madde aleme enerji olarak geçiş yapar. Maddenin temeli enerjidir. Enerji, madde alemde yayılımını ve maddeleşmesini EM ışıma olarak yapmaktadır.
Enerjiden kaynaklanan ışımanın olumlu kısmına NUR... yakıcı, bozucu ve olumsuz kısmına NAR denir. Kelime Anlam: ✦ Işıma.
✦ Yansıyan ışık. Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık.
✦ Zulmeti def eden vasıta.
✦ Ateş.
✦ Yakıcı, azab verici her şey.
✦ Bir meyve adı.
El Nur: Işık, kaynak fiili. | | | | |
Diğer Meal: “Cin”i de yalın bir ateşten yarattı.
|
55. RAHMAN / 16Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 2. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .16 | 16 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|